kendin ol

nerede ne zaman ne yapmak istiyorsan onu yap. hayatını nasıl yaşamak istiyorsan öyle yaşa. sev, aşık ol, ağla, gülümse, acı çek, sinirlen. her şeyi zirvede yaşa. etrafındakilere hak ettiği değeri ver. sevmiyorsa sen de sevme, sana sinir oluyorsa sen de sinir ol. ama asla yalaka olma. herkesi hayalindeki insan olma, kendi hayalindeki insan ol. hep kafanda kurduğun ilişkiyi arama, bırak o ilişki seni bulsun. karşındaki insanla empati kur. hakkında bilgi sahibi olmadığın şeylerle ilgili konuşma. önce araştır, dinle, anla sonra konuş. yarın dunya bana ne verir diye düşünme bugün dünyada ne yaptım diye düşün. ve ne olursa olsun pişman olma. unutma ki keşke demek pişman olmaktan daha kötüdür, hayatın boyunca peşini bırakmaz. iyi bir insan olmak için çabala, kafanı yastığa koyduğunda yaptığın iyilikler yaptığın kötülüklerde daha fazla olsun.

en sevdiğim

bir anda en sevdiği oldun, en sevdiğim oldu. anlamadan aşık oldum, anlamadan sevdim, nedeni yokken sevdim. en cok bakışını sevdim, en çok sevmesini sevdim. belki de birinin gelip kalbimin en ücra köşelerinde kalmış parçaları birleştirebilecegini düşünmedim. öyle saf sevdim ki, bir şey olacağından korktum.  çok sıkı sarılmamın nedeni buydu, çok öpmemim de. öylesine aşık oldum ki, her şey soyutlandı. sevdiğim kışı sevdim, soğuyu sevdim. ellerimi ısıtmasını, gözlerimi öpmesini her şeyden çok sevdim. belki de şimdi gitse, her şey bitse geriye kalan şeylerin anlamı kalmaz. nasıl anlatsam en sevdiğin şey olur, kitap okumak gibi, uyumak gibi, onu öpmek.. omzunda uyur bir gün, uyandırmaya kıyamazsın, öyle saftır ki her şeyiyle bir daha seversin. sonsuza kadar. ona yemek yapmak, ona tatlı yapmak, ona çay yapmak ve bir de onu öpmek. öpmek hep var aklımda. çıkmıyor bir türlü. çünkü daha önce yaşamamışsındır öyle güzel. daha önce aldığın nefesin anlamı yokmus, gördüğün şeylerin değeri yokmuş. onunla yürürken rüzgarın varlığı, karın yağışı, yağmurun yağması. hepsinin ayrı ayrı anlamı var. ama onunlayken tek bir düşünce : AŞK. tekrar sevebileceğimi hiç tahmin etmezdim ve şimdiye kadar aşka hiç inanmazdım. aşkın nasıl bir şey olduğunu anlamazdım. aşk, onun üşüdüğü çok öteden hissetmek, canı yandığında içinden bir parça kopmak demek, kıyamamak, küs kalamamak, her şeyiyle kabullenmek, her koşulda sevmek, çok kıskanmak ve daha çoğu şey. şimdi ben bunları severken de hissediyorum diyorsunuzdur belki, ama öyle olmuyor işte. susunca sanki bir daha hiç konuşmayacakmış gibi düşünüyorsun, öyle korkuyorsun ki. sonra gözünden bir damla yaş süzülüyor, belki birden fazla. geliyor göz yaşlarını siliyor, gözünü öpüyor, dudağına öpücük konduruyor ve hayat tekrar başlıyor. son olarak sevgilim, seni dışarda yağan her bir kar tanesinin toplamından çok sevdim ve öyledir ki sevmekten bıkmam. ağlamak kötüdür, üzülmek kötüdür, mutlu olmak iyidir vs. ama senin için ağlamak, senin için üzülmek ve seninle birlikte mutlu olmak, sen gülüyorsun diye gülmek ve sen ağladın diye ağlamak ve ve ve hep sıralanır böyle. sonuc olarak sevgilim. hayatımı adayacağım adam ol, her şeyimken tüm benliğim ol. çok sev. hep sev. sadece beni sev. seni çok seviyorum hayatımı değiştiren adam..